KARAHASAN KÖYÜ
  ANA SAYFA
 

SİTEMİZE HOSGELDİNİZ!

Başöğretmen Atatürk’ün birer yansıması olan sizler, övgülerin en güzeline layıksınız. Öğretmenler gününüz kutlu, başarılarınız daim olsun.”


Site Yönetimi:Rifat ÖZER


KÖY HASRETİ
20 Nisan 2012 tarihinde bahçede çalışırken içtiğim bir tas soğuk su sesimi boğdu bu gün açılır yarın açılır derken açılmadı doktora gittim bana İstanbul’a sevk edeyim dedi o zaman bir tereddütlü oldum tekrar ordu devlet hastanesine gittim orada ameliyat olacaksın deyince orada korktum İstanbul’a gitmeye karar verdim yeğenim avukat Müslüm kılavuzun büyük yardımları ile tanıdık bütün Doktorlar dolaştık hepsinin kararı ayni idi bir ara doktorlardan kaçmaya başladım ama nereye gidecektim nitekim onuncu ayın ikisinde Maltepe Üniversitesi Fakültesi hastanesinde ameliyat olmaya karar verdik ağır bir ameliyat geçirdikten sonra Allah’ıma ne kadar şükretsem az bu arada bana geçmiş olsun mesajları gönderen iyi dileklerinde bulunan tüm arkadaşlarıma sevgilerimi bildir çok teşekkürler ederim sağ olsunlar.
Şinasi KILAVUZ
KÖY SEVDALISI
Herkes aşktan sevgiden bahsediyor memleket diyor çok sevdiklerini izah etmeye çalışıyolar bende çok sevindim Rifat özerin bu köşesine bir kaç satırda bu sevdalı yazsın dedim bende sevdamın üstünde sevda olamaz dedim bu sevda öyle sevda ki bütün güçlüklere zahmetlere katlanarak kayaları delen ferhatla şirinin sevdasından fazla aşkı yüzünden ağzından tüm dişlerini çektiren kerem ile aslıdan da fazla bir daha var senin sevdiğin şu kara kız’mı sorusuna siz ona benim gözümle baksaydınız o zaman anlardınız diyen karacaoğlan da fazla desem belkide inanmayacaksınız işte böyle sevdasını kalbinde saklı tutan köy sevdalısı kısa süre önce ayrıldı bırakırmıydı hiç o havasını derelerinden akan suyunu helede sabah namazı öten o kuşların sesini helede en yakınımda olan komşularımın seslerini özlemek bu sevdayı anlatmakta yetmiyormu işte böyle dostlar alın size bir köy sevdalısı daha.
Şinasi KILAVUZ
 


TÜRKİYEM
Selam ülkemin güzel insanları Marmara sevdalıları Anadolu kan ağlıyor neydi o eski günler neydi o eski canlılık atların aheste aheste kişnemeleri uzaktan uzağa on onbeş sefer bağıran o boğalar baharda dertli dertli meleşen koyun ve kuzu sesleri nerede o çoban köpeklerinin tok sesiyle havlamaları nerde o eski günler işsizlik almış başını gidiyor çıkıyorum pencereye bakıyorum uzaklara meydan sokak köpeklerinin uluyuşuna baykuşların acı acı ötüşüne kalmış ve gecenin sessizliğini tepelerden esen rüzgarın uğultusuna karışıyor bir gariplik çöküyor üzerime ilk okul sıralarında iken Türkçe kitabında şu dörtlük geliyor aklıma.
 
Orada bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür
Gelmesekte gitmesekte
O köy bizim köyümüzdür
 
Ve diyorum ki burada bir köy var bu köy sizin siz’in köyünüzdür duyarsızlık etmeyelim bu köy bu belde bu ülke hepimizindir. Oraya sahip çıkalım aksi halde fırsatcılara fırsat vermiş oluruz. Bu gidişle Marmara da ihtiyacı karşılayamaz ne alt geçit ne üst geçit ne üç köprü ne beş köprü bile yetmeyecektir istenilirse her yer bir Marmara olabilir örnek için Çankırı ili Şabanözü ilçesindeki çalışmalar yeterde artar bile.
Selam Sevgi Ve Muhabbetle
 
İhsan ÖZER
Karahasan beldesi
Merkez. Mah. Muhtarı

Rifat ÖZER (admin)rifat68ozer@hotmail.com 

 FINDIK ZAMANI
 
        Temmuz ve ağustos ayları gelince gurbetteki binlerce Karadenizli yollara çıkıyor.Fındık birçok kere Karadenizli için bahane olmuştur aslında.Asıl amaç yurdun dört bir yanına hatta yurt dışına göç etmiş olan Karadeniz halkının,aynı zaman içerisinde bir araya gelebilmek, hasret gidermek yıllarca göremediği eşini, dostunu,yaşamış olduğu toprakları bir kez daha olsun görebilmek.
         Aslına durumda pek beklenen gibi de olmuyor genelde. Dışarıdan gelenlerin amacı gezmek ziyarette bulunmak,varsa biraz bağı bahçesi onla zaman geçirmek.
         Fındık toplama işlemi hemen hemen aynı zamanlarda biter Karadenizde. Dışarıdan gelenler için çileli bir dönüş başlar. Köyünden dönenler, geldikleri zaman içerisinde, ne yapmışlarsa hepsini alıp dönmeye çalışırlar. Böylede olunca dönüş çile haline gelmekten kaçınılmaz oluyor.  Asıl trajedi fındığını tüccara teslim edince başlıyor. Zira bu yıl TMO fındık alımı yapmayacağını da açıkladı. Gurbetçi kıştan başlayan fındık masraflarını, gübresini ilacını, daha bir sürü giderini hesaplıyor. İşçiliğini ve geliş gidiş masraflarını da hesaplayınca sonuç olarak ortaya çıkan tablo; gurbetçi borçlu olarak geri gurbetine dönüyor. Gelirken mutlulukla geldiği memleketinden giderken, bindir hesapla ve hüzünle ayrılıyor. Bu yıllarca böyle devam etti, eminim ki yıllarca da böyle devam edecek.
         Diliyorum ki Karadeniz halkı ektiği, diktiği, ürettiği ürününün hakkını alsın ve alın teriyle ürettiğini huzur içinde harcasın.                               
 
Rifat ÖZER


 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol